SYSTEM 64 GAME

 SYSTEM 64 GAME


Evet bu bir oyun kanalı, ama sadece dijital oyunlar değil. İçerisinde evrensel ve kültürel oyunlar, spor oyunları, el becerisi oyunları hatta çocukken oynadığımız mahalle oyunları.. 

Küçük bir çocukken ben de oyun oynamayı çok severdim. Mahallemiz de benim gibi oyun oynamayı seven arkadaşlarım vardı ve birlikte çok güzel sokak oyunları oynardık. Saklambaç, yakan top, simit, uzun eşek, dokuz aylık, basket bol, sek sek, ip atlama, aç kapıyı bezirgan başı ve tabi futbol...

Oyunlarda her zaman sistemsel kurallarımız olurdu. Gelişi güzel oyunlar değil  de sanki Survivor yarışmasın da gibi iddialı olurdu. Kaybeden kolaları alır şeklinde değil tabi o da olurdu ama anlatmak istediğim futbol takımı kurarken defans, orta saha, forvet oyuncularını özenle seçerdik. 

Gelelim asıl meseleye,
Video oyun dünyasına bizler ilk olarak Atari salonlarıyla tanıştık. Şimdi ki gibi telefonlar, konsollar yoktu tabi. Atari salonları da öyle bir çocuk için çok da sağlıklı yerler değildi. Ama gene de oyun aşkımız için vazgeçmezdik. Jetonları cebimize doldurup Street Fighter da bir birimizi döverdik. 


1990'lı yıllar da atari aşkımız daha da alevlenerek içimize sığmaz hal alınca babamızı ikna edip eve Atari aldırmaya çalışırdık. Haklı olarak derslerden geri kalacağımızı bildikleri için Atari isteğimize çok sıcak bakılmazdı.


Evde ilk Atari oyun konsolu

Bir gün abim eve eski disketli atari konsolu getirdi, 37 ekran televizyona takıp çalıştırdığımız da dünyalar benim olmuştu. 
Atari 2600


O zamanlar Atari salonlarında da çok oynanan River Raid uçak oyununu evde oynamak o kadar keyifliydi ki çocuksu bir istekle hiç bitmesin istiyordum.  Her çocuğun evinde atari yoktu o zamanlar, o nedenle bir çocuk için çok şanslıydık. 

Ama itiraf etmeliyim ki zamanla oyunlardan sıkılıp kendimi dışarıya atıp top oynamak da istiyordum. Hiç bir bilgisayar oyunu mahalle arkadaşlarımla oynadığım futbol oyunu kadar değerli değildi. 








Atari 2600, çok oyunlu oyun konsollarının öncüsü olsa da oyunların kapasitesi çok yüksek değildi. Bunun için daha gelişmiş Atarilerin hayalini kurmaya başlamıştık. TV kanallarında sürekli çıkan COSMOS oyun televizyonu reklamları çıkınca ekranın içine girerdim. Neyse ki televizyona gerek kalmamıştı sonun da babamı ikna ettik ve eve bir tane Atari aldık. 

Nintendo Atarileri o dönem biz çocuklara armağan edilmiş en güzel oyun konsollarıydı. Oyun kasetleri piyasada kolayca bulunabiliyor ve fiyatları da çok uygundu. Saatlerce süren ilerlemeli uzun oyunlar oynayabiliyor hatta özel şifreler sayesinde kaldığımız bölümü günler sonra açıp oynayabiliyorduk. 

Nintendo Atari oyunlarından en çok sevdiğim oyunlara gelirsek, Contra oyunu tüm serisini arkadaşımla oynayıp bitirirdik. Acayip eğlenceli bir oyundu. Tek kişi oynanan Taş Devri oyunu oldukça uzun ve zor bir oyunu da en sevdiğim ilerlemeli oyunlardandı.  Soccer futbol oyunu en unutulmaz oyunların başındadır.. Bir de babamın da severek oynadığı Bombarman çok güzeldi. 

İtiraf bölümü

Oyun için yapmadığımız afacanlık kalmadı. Oyunları bulmak kolaydı ama bir çocuk için satın almak oldukça pahalıydı. Okul harçlıklarını biriktirip oyun diski almak çok zordu. Ya arkadaşlarımızla diskleri değiştirirdik yada oyun kaseti satan dükkanlara gidip 2.el oyunlarla takas yapardık. Kemal Sunal'ın Tokatçı filmiyle büyüyen bir nesildik nede olsa oyun için bir kurnazlık aklımıza geldi. 


İlk önce en sevmediğimiz oyun diskini alıp takas yapmaya gidiyoruz, dükkandan seçtiğimiz bir oyunla takas ediyoruz. Daha sonra eve gidip diskin içinde ki çipi çıkartıp bizde ki başka bir oyunun diskini takıyoruz ve dükkana geri gidip " abi bunun içinden başka oyun çıktı" deyip geri verip başka bir oyun seçiyorduk. Böylelikle bir takas ücretine iki tane yeni oyunumuz oluyordu.  İki tane yeni oyun demek günlerce deli gibi oyun oynamak demekti. Şimdi düşününce oyun için de olsa birini kandırmak ne kadar da kötü bir hismiş. Komşunun bahçesine habersizce girip tüm ağacı yolan çocuklardan ne beklerdiniz. 





Oyun da yeni bir dönem "Commodore 64"


Çocukluğu Atari aşkıyla geçen birinin yolu emin olun bir gün Commodore 64 ile tanışmaktan geçer. Benim gibi oyun sevdalısı kuzenim İsmail ile birlikte sayısız oyunu kapatmışızdır. İsmail bir gün İstanbul Bitpazarından Commodore 64 alıp getirdi. İkimizde ilk defa gördüğümüz için nasıl bir şey olduğunu anlamaya çalışıyorduk. Çünkü sadece bir oyun konsolu değil aynı zaman da bir bilgisayardı. Konsolda ki port girişlerinden nasıl bir şey olduğu belliydi. Bilgisayar dan farkı televizyona bağlayıp çalıştırılıyordu. Bir de kaset kayıt cihazı vardı ki aklımızı alan da o cihazdı. Biz kaseti sadece müzik dinlemek için kullandığımız için oyun bunun neresinde acaba diye merakla bakardık. Neyse ki biraz kurcaladıktan sonra Comodore 64'ü de çözmüştük. Bir tane oyun oynamak için dakikalarca beklemek zorunda olduğunuz, oyunları hatasız yüklemek için nasıl kafa ayarı yapmak zorunda olduğunuz, olur da en heyecanlı yerinde elektrikler giderde oyun kapanırsa diye korktuğunuz konsolun adı Comodore 64.. 

Atari 2600, Nintendo, Tetris, Commodore 64 derken neyse ki Bilgisayar çağı ülkemize geldi ve tüm çocuklar bizim yaşadığımız bu zorluklardan kurtuldu. 

Ama ne yazık ki hiç bir çocuk NFS ilk serilerini hatırlamayacak, Hiç bir Fifa'cı 1996-2003 arasında ki o geçiş sürecini bilmeyecek. Hiç bir Playstation konsolu sahibi bir çocuk Joystick kaymasın diye sehpanın üzerine yapıştırmayacak. Bölümü geçemeyince Youtube bakıp geçenler Atari oyununda sonraki bölüme geçmek için  gizli passwordu bulup geçmeyi asla bilmeyecek...

System 64,  bir Commodore 64 kodudur. 
Biz gerçek bilgisayar oyunlarına Commodore 64 ile başladık...
Sonra, Delta Force oynamak için Pentium 4 bilgisayarlar aldık...
Max Payne de sağa sola uçarak adam vurduk...
Hitman da sağa sola uçmadan sadece aklını kullanarak oynamayı...
NFS Underground oynarken driftin kralını yapmayı...
Battlefield Vietnam da Helikopterle tank taşımayı...
Half Life ile İnternet Kafede kelle uçurmayı dibine kadar yaşadık..
Çünkü biz, oyunları sadece bitirmek için değil oyunun hakkını vermek için oynarız..

SYSTEM 64 GAME
Gururla Sunar...